7 Şubat 2012

Ömür Dediğin...

Zaten, “ömür dediğin” deyip üç nokta koyduktan sonra, ki o üç nokta derin bir “ah” yerine geçer; evet o üç noktadan sonra başka cümle kurmaya pek gerek yoktur. Ondan sonrası, lafı boşa uzatmaktır.

Bazen, o üç noktanın yerini, bir sanatçının elinden çıkan, tüm ötekilerden farklı bir çalışma alıverir. Görürsün ve o an yüzlerce sayfalık bir kitap okumuş gibi hissedersin.

Her zaman ve herkeste aynı etkiyi göstermeyebilir. Onun etkisi, onu gören kişinin hazır bulunuşluğu ile sıkı bir ilişki içindedir.


Çoğunuzun, daha önce internette gördüğü bu çalışma da onlardan biri. Şimdi bakıp geçenler olduğu gibi takılıp kalanlar da var. Ben takılıp kalanlardan olduğum için blogumda paylaşıp kendi hayatımın film şeridinde ölümsüzleşmesini istedim.

Süleyman Aras
Bu yazıyı paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.