20 Ekim 2007

Kavga ve İlk Yumruk Paradoksu

Paradoksları bilen bilir. Burada paradoksun bilimsel açıklamasını yapacak değilim. Bilenler, “bu başlıktaki gibi bir paradoks yok” diye itiraz edecekler. Paradokslar arasında “Kavga ve İlk Yumruk Paradoksu” diye bir şey olmadığını ben de biliyorum. Böyle bir paradoks uydurma niyetinde de değilim. Ancak benim burada değineceğim konu bana biraz paradoks gibi geliyor. Bakalım sen ne düşüneceksin.

Emin değilim; ama sen de “kavgada her zaman yumruğu ilk atan kazanır” önermesine inanıyor olabilirsin. İlk yumruğu sen atacaksın, rakibini sarsacaksın; böylece onu hem korkutmuş hem de yıpratmış olacaksın… Gerisi çocuk oyuncağı değil mi? Birkaç sağlam darbeden sonra rakip nakavt olmuş demektir. Nakavt olmasa da kavgayı artık kendi lehine döndürmesi mümkün değildir. Bravo! Sen kazandın.

Paradoks bunun neresinde? İki kişi kavga etti; birisi kazandı. Olaya bir de şu açıdan bakarsan ilk hareketin her zaman iyi sonuçlar doğurmadığına sen de kanaat getireceksin: Eğer bu kavga olayındaki kişilerden ikisi de ilk yumruk konusunda çekimser olsalardı ortada hiç kavga olmayacaktı. İlk yumruğu atan rakibini yendi; ama nefsine, egosuna, kibrine yenildi. Hani ilk yumruğu atan kazanıyordu. Rakibi yendi kazandı, egosuna, nefsine, benliğine, kibrine yenildi kaybetti: 1-1. O da eder sıfır.

Bence ilk yumruğu atmasaydın, büyük ihtimalle yumruk da yemeyecektin ve kazanacaktın. Çünkü diğer rakiplerin olan manevi düşmanlarını yenmiş olacaktın. Eğer toplumda, “kavgada her zaman yumruğu ilk atan kazanır” felsefesi hâkim olmasaydı kesinlikle daha az kavga ve kaos ve kötülük ve düşmanlık; daha çok sevgi ve barış ve huzur ve iyilik ve kardeşlik olacaktı.

Kabil’i “ilk katil” yapan bu felsefe maalesef hâkimiyetini bugün de sürdürmektedir. Keşke bu düşünceye bir son verilse! Kimse kimseye yumruk (tokat, dayak, şamar hatta fiske) atmasa... Kabil, Habil’i öldürdükten bir müddet sonra kesinlikle pişman olmuştu; sen de ilk yumruğu atarak kazandığın(!) her kavgadan bir müddet sonra pişman oldun. Çünkü insanda ego kadar güçlü başka bir damar daha var: Vicdan…

Vicdanınla barış ve ona danış ve bundan sonra yumruğu ilk atan sen olma. Böylece kimseden yumruk yememiş de olursun. Şu üç günlük dünya kavga etmeden de bitiverir. Bazı kavgalarda ise bu ilk yumruk başkalarının dünyasını vaktinden önce bitiriveriyor. Ve bu ilk yumruk hepimize kaybettirmeye devam ediyor.

Bence başımızı yumruklarımızın arasına alıp bir kez daha düşünelim.

Süleyman Aras
Bu yazıyı paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.