13 Aralık 2011

Kriz Tellallarına Neden İnanalım?

Rahmi Koç, "Erdoğan önceki krizde haklı çıktı ama bugün 'teğet geçer' diyemeyiz” dedi.

Bir önceki krizde, TÜSİAD ve merkez medya, IMF ile anlaşma ve kriz konusunda hayli yüksekten konuşmuş, karamsar tablolar çizmişti. O zaman öngörüleri tutmamıştı. Bilmiyoruz ki, şimdi neden inanalım onlara?

Teğet, kriz ve IMF’le anlaşma tartışmaları çok yapıldı o dönemde ve TÜSİAD, hâkim basın ve köşe yazarları ile bazı büyük holdingler, krizin Türkiye’yi değil teğet geçmek, delip geçeceği noktasında çok yüksek perdeden ve iddialı konuştular.

Öyle ki, kimi siyasi partiler ve liderleri de bu dalganın beyaz köpükleri üzerinde sörf yaptı. Ama öyle olmadı işte ve AKP iktidarının bahsi geçen mimariye attığı en uzun mesafeli gollerden biri yaşandı.

Bu bahis kapandı sanıyorduk ama evvelsi gün Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, önceki küresel krizde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın haklı çıktığını ve krizin Türkiye’yi teğet geçtiğini belirterek, “Bugün, o günkü dönem değil. Avrupa’daki kriz Türkiye’yi de etkileyecektir. Bu devir bizi teğet geçti devri değildir” dedi.

Yani defter yeniden açılıyor. Peki, şimdi neden Koç’a inanmalıyız? Bunun için bir sebep gözükmüyor. Fakat ya doğruyu söylüyorsa? Bir tür “yalancı çoban” veya “günde en az iki kere doğruyu gösteren bozuk saat” açmazı ile karşı karşıyayız.

Diğer tarafta ise daha önceki sözü doğru çıkmış ve bunu sonuna kadar savunmuş bir Başbakan bulunuyor. Bu süreçte gelen yüksek enflasyon rakamları, sene sonu düzeltmeleri ile cari açık söylemleri işaret olabilir mi? Çoğuna göre hayır ve adı geçen bozulmalar dönemsel ve tek defalık.

O halde Koç neden bu tür cümleler kuruyor? Belki de sır, AB üzerinden gelen krizin Koç Topluluğu ile bağında saklı; zira topluluk tüm ticaretinin yüzde 55’ini Avrupa Birliği ülkeleriyle yapıyor.

Ama Türkiye de öyle. Burada bir yavaşlama olacağı kesin. Zaten “teğet” bu demek. Fakat Koç’u haklı çıkartacak ve teğeti aşan sertlikte mi olacak bekleyip, göreceğiz. Çünkü bu sefer de teğet geçerse, Koç'tan nasıl bir açıklama geleceği hayli merak konusu olacak.

Alıntı [iyibilgi.com]
Bu yazıyı paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.