7 Mayıs 2011

O Bir Maganda! [34 BM 7076]


"O  b i r  m a g a n d a !"


 


-İstanbul’un orta yerinden canlı yayın:


-Yer: Bağcılar Belediyesi’nin karşısı, BİM marketin önü.


-Tarih: 6 Mayıs 2011 Cuma


 


Bu satırların yazarı, belediyedeki işini bitirmiş, işyerine dönmek için araç beklemektedir. Durduğu yer yolun ortası falan da değildir. Fakat tam o sırada magandanın birinin, aracını park ederken aynı zamanda telefonla lak lak ettiğinin ve aynalarla pek alakadar olmadığının fakında değildir. İşyerine döneceği aracı beklerken ters yöne baktığı için de arkasında park etmeye çalışan araçtan habersizdir. Birden kendini ittiren ve yavaş yavaş üzerine çıkmaya çalışan beyaz bir kütleyle karşılaşınca irkilir, sinirlenir ve soluğu beyefendi görünümlü magandanın bulunduğu camın yanında alır, camı tıklatır, maganda camı açınca da “ne yapmaya çalışıyorsun, arkana bakmıyor musun, bana çarptın?” diye çıkışır. Maganda, bozuntuya vermeden, hiçbir üzüntü belirtisi göstermeden “görmüyor musun yanaşıyorum, arakaya da bakıyorum, sanki 200’le mi geliyorum?” diye cevap verir. Yani -güya- bakıyor, görüyor, fakat orada bir insanın olmasını umursamıyor. Telefon hâlâ kulağında, birinden fırça yiyorsa (sevgilisinden veya karısından, babasından veya patronundan; kapatamıyor da!) benim haberim yok! Tam bir maganda profili! En ufak bir iyi niyet belirtisi yok…


 


Bu satırların yazarı iyice sinirlenir ve evet, sesini yükselterek “aynaya bakmıyor musun, bana çarptın, hatalısın, bari bir özür dile” der ve olayın kapanmasını bekler. Tam o sırada üste çıkmaya karar veren magandamız (tüm magandalar böyledir), telefon konuşmasını -henüz- bitirmeye tenezzül ederek “sen bana bağıramazsın, sen kimsin, kavga mı etmek istiyorsun?” diye avazı basarak kendini aracın dışına atar. Ama nasıl bağırıyor: sanrısın ki koltukta değil de vites kolunda oturuyormuş da oradan kalkıyor.


 


Bu satırların yazarı pek kavga etmez, birini incitse üzülür, orada da kavga etmek istemiyordu. Bir magandanın kendisini yok saymasına sinirlenmişti. O kadar!


 


Magandamız araçtan indikten sonra da kendini yırtmaya devam ediyor. Bu bağırtıların sonucunda gelenler araya girince kavga mavga olmuyor, magandamız amacına ulaşamıyor. Ama bu satırların yazarı da amacına ulaşamıyor. Çünkü kendisinden özür dilenmiyor. Küstah bir magandanın küstahça tavrı devam ediyor.


 


Bu satırların yazarı, magandaya ders vermeye kararlıdır: Aracın 34 BM 7076 olan plakasını not edip kendi aracına doğru giderken magandamız plakasının alındığını fark edince ne yapacağımı bilemediği için bağırmaya devam etmektedir: “git kime şikâyet edersen et; Genelkurmay’a git!”


 


Evet, sayın maganda. Günün birinde bu yazı sana kadar ulaşacak ve benim o plakayı neden not ettiğimi ancak o zaman anlayacaksın. Sen işlerini magandaca yürütürsün; ben böyle yürütürüm.


 


Yazının başında senin için beyefendi görünümlü maganda demiştim, açıklayayım; takım elbise, beyaz gömlek, kravat ve illaki günlük tıraş: magandaların beyefendiliğe terfi modifiyesi… Kaput değişse de içi aynı pislik yani…


 


Evet, sayın okur; 34 BM 7076… Beyaz bir Renault… Bu plakaya dikkat et. Tır kullanıyor olsan bile yol ver. Kuduz olabilir, uyuz olabilir; Allah korusun!


 


Süleyman S. Aras

Bu yazıyı paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.