Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı olmasının hemen akabinde medya ile iletişime geçmişti. Bu görüşmelerden ikincisini ajans temsilcileriyle yapan İlker Başbuğ, toplantıda 28 Şubat Süreci ile ilgili aynen şu değerlendirmede bulunmuştu: “28 Şubat sürecinin felsefesini, çizgisini sürdürüyoruz. Gerekçeleri, nedenleri her neyse onların hâlâ devam ettiği bir süreçte, bizim de onun arkasında kalmamız normaldir.”
Belki İlker Başbuğ bu sürecin neye mal olduğunu henüz kestirememiş olabilir düşüncesi ve bu tür alengirli meseleleri üzerime vazife edindiğim için 28 Şubat Süreci’ni aynen İlker Başbuğ’un gözüne sokacağım! Hiç merak etmeyin.
Paşa! 28 Şubat Süreci, İsrail güdümündeki paşaların başını çektiği Yahudi, Ermeni, Rum, Yunan ve Sırp dönmesi paşaların işbirliğiyle Türkiye’nin altının oyulması, rotasının saptırılması, dininin deforme edilmesi, kültürünün cibilliyetsizleştirilmesi, halkının ezilip sömürülmesi ve soysuzlaştırılması amaçlarına matuf geliştirilmiş bir projeden başka bir şey değildi. Bu süreçte devletten ve vatandaştan tokatlanan paranın toplamı 80 milyar dolarcıktır.
Bu kadarı olsa iyi! Türkiye’nin başına bela olan otuz yıllık PKK terörünü çıkaran, besleyen, büyüten, semirten; Eruh’tan başlayarak Dağlıca ve Aktütün’de zirveye ulaşan PKK eylemlerine göz yuman, tedbir almayan hatta askeri noktalarla ilgili ayrıntılı bilgileri PKK’ya sızdıran, Kuzey Irak’taki PKK unsurlarına yüz binlerce silah tedarik eden; gözünü kırpmadan siyasi cinayetler işleyen irili-ufaklı, sağcı-solcu, dinci-materyalist terör örgütleri kurup bunları sevk ve idare eden; Türklere Kürt, Kürtlere Türk antipatisini hatta düşmanlığını aşılayan kim ise 28 Şubat Sürecini planlayan, işleten, “1000 yıl daha sürecek” zırvalarını geveleyen de odur.
Paşa! Siz kimi kandırıyorsunuz? Hangi ülkenin ordusunun bazı birimleri bir travestiyle işbirliğine giderek halkına karşı psikolojik harekâtlar yapacak kadar alçalmıştır? Birkaç sömürge hariç hangi ülkenin ordusu defalarca kendi ülkesini işgal ederek halkına balans ayarı çekecek kadar küstahlaşmıştır? Son olarak hangi ülkenin ordusu halkına veya sivil otoriteye hesap vermeme gibi bir lükse sahiptir? Önce bu soruların cevabını verip 28 Şubat Sürecini ondan sonra tekrar okuyun.
Belki İlker Başbuğ bu sürecin neye mal olduğunu henüz kestirememiş olabilir düşüncesi ve bu tür alengirli meseleleri üzerime vazife edindiğim için 28 Şubat Süreci’ni aynen İlker Başbuğ’un gözüne sokacağım! Hiç merak etmeyin.
Paşa! 28 Şubat Süreci, İsrail güdümündeki paşaların başını çektiği Yahudi, Ermeni, Rum, Yunan ve Sırp dönmesi paşaların işbirliğiyle Türkiye’nin altının oyulması, rotasının saptırılması, dininin deforme edilmesi, kültürünün cibilliyetsizleştirilmesi, halkının ezilip sömürülmesi ve soysuzlaştırılması amaçlarına matuf geliştirilmiş bir projeden başka bir şey değildi. Bu süreçte devletten ve vatandaştan tokatlanan paranın toplamı 80 milyar dolarcıktır.
Bu kadarı olsa iyi! Türkiye’nin başına bela olan otuz yıllık PKK terörünü çıkaran, besleyen, büyüten, semirten; Eruh’tan başlayarak Dağlıca ve Aktütün’de zirveye ulaşan PKK eylemlerine göz yuman, tedbir almayan hatta askeri noktalarla ilgili ayrıntılı bilgileri PKK’ya sızdıran, Kuzey Irak’taki PKK unsurlarına yüz binlerce silah tedarik eden; gözünü kırpmadan siyasi cinayetler işleyen irili-ufaklı, sağcı-solcu, dinci-materyalist terör örgütleri kurup bunları sevk ve idare eden; Türklere Kürt, Kürtlere Türk antipatisini hatta düşmanlığını aşılayan kim ise 28 Şubat Sürecini planlayan, işleten, “1000 yıl daha sürecek” zırvalarını geveleyen de odur.
Paşa! Siz kimi kandırıyorsunuz? Hangi ülkenin ordusunun bazı birimleri bir travestiyle işbirliğine giderek halkına karşı psikolojik harekâtlar yapacak kadar alçalmıştır? Birkaç sömürge hariç hangi ülkenin ordusu defalarca kendi ülkesini işgal ederek halkına balans ayarı çekecek kadar küstahlaşmıştır? Son olarak hangi ülkenin ordusu halkına veya sivil otoriteye hesap vermeme gibi bir lükse sahiptir? Önce bu soruların cevabını verip 28 Şubat Sürecini ondan sonra tekrar okuyun.
Süleyman S. Aras
0 yorum:
Yorum Gönder
1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.