İşte günün bomba haberi… Bundan daha önemli bir gelişme olmazsa bu haber, yılın haberi bile olabilir. Bugün öğlen sularında internet medyasına bomba gibi düşen bir habere göre Tuncay Özkan, Kanaltürk TV, Kanaltürk Radyo ve kanalturk.com.tr’yi, Bugün gazetesinin de sahibi olan Akın İpek’e sattı.
Akın İpek’in Fethullah Gülen Hocaefendi’ye yakınlık duyduğu, Ak Parti’ye de -yakınlık olmasa bile- sempati beslediği ve iktidarı başarılı bulduğu bu yüzden de desteklediği biliniyor. Akın İpek’in kendisi de bunu inkâr etmiyor. Akın İpek’in hem kendisinin ve ailesinin hem de sahibi olduğu Bugün gazetesinin muhafazakâr duruşu da ortada.
Tuncay Özkan’ın ise başta Fethullah Gülen olmak üzere Nur cemaatine ve başta Recep Tayip Erdoğan olmak üzere Ak Parti iktidarına nefret hatta düşmanlık duyduğu biliniyor. Tuncay Özkan da bunu inkâr etmiyor. Ve Tuncay Özkan, “ben de müslümanım” demesine bakmayın, bütün Müslümanlardan ve muhafazakârlardan aynı ölçüde nefret ediyor.
Tuncay Özkan’ın bugüne kadarki söylemlerinin en bariz özelliği, elinden gelse bu kişileri, gruplarını, taraftarlarını hatta onlara selam verip geçenleri bile bir kaşık suda boğabilecek kadar onlardan nefret eden bir insan olduğunun çok rahat bir şekilde iddia edilebilecek olmasıdır.
Şimdi eğri oturup doğru konuşmak lazım, kim böyle bir satışı normal bulabilir? O konuşmalar, o tavizsiz ve ölçüsüz düşmanlık, o salya sümük saldırılar, o nefret soslu ve fakat kendine göre adam duruşu nerede kaldı? Nerede bu dağlar taşlar? Ne yani, Tuncay Özkan fena halde paraya sıkıştı da onun için mi en baş düşmanlarından birine en önemli silahlarını sattı? Beyler, bayanlar! Monopoli mi oynuyoruz burada? Aydın Doğan’dan isteseydi, birkaç kuruş yardımda bulunurdu bence. Ya da CHP’ye, 4 milyon YTL’cik karşılığında bir belgesel daha yapıverseydi. Veya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden mülhem bir Çağdaş Kanalı Destekleme Derneği kursaydı. Tuncay Özkan saf davarların etinden, sütünden, yününden ve derisinden yararlanmayı iyi bilir. Bu fikir aklına gelmemiş mi?
Evet, böyle bir satışı ancak Tuncay Özkan yapabilirdi. En çok da Kerimcan Kamal’a üzüldüm. Zavallı çocuk! O da satıldı. (Belki o da satıcı ekip içinde yer alıyordur; bu da mümkün tabi) Bu satışla, bazı değerlerin nasıl kullanılabileceğini ve nasıl satılabileceğini bir kere daha görmüş olduk.
Daha önce haklarında, Sahi Siz Kaç (Saf) Kişisiniz? başlığı altında yazı yazdığım Biz Kaç Kişiyiz Platformu, bu satış hakkında ne düşünecek, bu satışı kaldırabilecekler mi bilemiyorum; ama onlar da satılmaktan kurtulamadı. Çünkü Tuncay Özkan bu satışla bir şeylerden bir yerlere kaçıyor gibi. Kaç kuş vurdu acaba, taş bile atmadan?
Söz konusu satış haberini okurken denk geldiğim bir okur yorumunu sizinle paylaşmak istiyorum: “Tuncay Özkan, para için kendini bile satar.”
Akın İpek’in Fethullah Gülen Hocaefendi’ye yakınlık duyduğu, Ak Parti’ye de -yakınlık olmasa bile- sempati beslediği ve iktidarı başarılı bulduğu bu yüzden de desteklediği biliniyor. Akın İpek’in kendisi de bunu inkâr etmiyor. Akın İpek’in hem kendisinin ve ailesinin hem de sahibi olduğu Bugün gazetesinin muhafazakâr duruşu da ortada.
Tuncay Özkan’ın ise başta Fethullah Gülen olmak üzere Nur cemaatine ve başta Recep Tayip Erdoğan olmak üzere Ak Parti iktidarına nefret hatta düşmanlık duyduğu biliniyor. Tuncay Özkan da bunu inkâr etmiyor. Ve Tuncay Özkan, “ben de müslümanım” demesine bakmayın, bütün Müslümanlardan ve muhafazakârlardan aynı ölçüde nefret ediyor.
Tuncay Özkan’ın bugüne kadarki söylemlerinin en bariz özelliği, elinden gelse bu kişileri, gruplarını, taraftarlarını hatta onlara selam verip geçenleri bile bir kaşık suda boğabilecek kadar onlardan nefret eden bir insan olduğunun çok rahat bir şekilde iddia edilebilecek olmasıdır.
Şimdi eğri oturup doğru konuşmak lazım, kim böyle bir satışı normal bulabilir? O konuşmalar, o tavizsiz ve ölçüsüz düşmanlık, o salya sümük saldırılar, o nefret soslu ve fakat kendine göre adam duruşu nerede kaldı? Nerede bu dağlar taşlar? Ne yani, Tuncay Özkan fena halde paraya sıkıştı da onun için mi en baş düşmanlarından birine en önemli silahlarını sattı? Beyler, bayanlar! Monopoli mi oynuyoruz burada? Aydın Doğan’dan isteseydi, birkaç kuruş yardımda bulunurdu bence. Ya da CHP’ye, 4 milyon YTL’cik karşılığında bir belgesel daha yapıverseydi. Veya Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden mülhem bir Çağdaş Kanalı Destekleme Derneği kursaydı. Tuncay Özkan saf davarların etinden, sütünden, yününden ve derisinden yararlanmayı iyi bilir. Bu fikir aklına gelmemiş mi?
Evet, böyle bir satışı ancak Tuncay Özkan yapabilirdi. En çok da Kerimcan Kamal’a üzüldüm. Zavallı çocuk! O da satıldı. (Belki o da satıcı ekip içinde yer alıyordur; bu da mümkün tabi) Bu satışla, bazı değerlerin nasıl kullanılabileceğini ve nasıl satılabileceğini bir kere daha görmüş olduk.
Daha önce haklarında, Sahi Siz Kaç (Saf) Kişisiniz? başlığı altında yazı yazdığım Biz Kaç Kişiyiz Platformu, bu satış hakkında ne düşünecek, bu satışı kaldırabilecekler mi bilemiyorum; ama onlar da satılmaktan kurtulamadı. Çünkü Tuncay Özkan bu satışla bir şeylerden bir yerlere kaçıyor gibi. Kaç kuş vurdu acaba, taş bile atmadan?
Söz konusu satış haberini okurken denk geldiğim bir okur yorumunu sizinle paylaşmak istiyorum: “Tuncay Özkan, para için kendini bile satar.”
Süleyman S. Aras
>Blogcu'dayken Bu Yazıya Yapılan Yorumlar:12.5.2008 - ... Yazan: Recep Hilmi Böyle bir şeyin olabileceği aklıma bile gelmezdi. Bakalım işin iç yüzünde neler var zaman gösterecek... 14.5.2008 - satıldım, satıldın, satıldılar... Yazan: eminimsi bir adamın adı satılığa çıkmış, biz niye satıldı diye tartışıyoruz. Cevap sorunun içerisinde zaten... dün akşam salya sümük yaptığı açıklamada çok ta güzel cevap verdi bence sevenlerine(!); "Köpek bu bahçeden öbür bahçeye bağırdığında iyi, öbür bahçeden bu bahçeye bağırınca mı kötü oldu, köpek köpektir" Bunu tuncay özkan söylüyor, ben söylemiyorum ;) 15.5.2008 - Blog ödülleri Yazan: Kerem BLOG ÖDÜLLERİ 2008 Ödüllerin 2008 ayağı Muhteşem geçti. Katılım çok eğlenceliydi.Verilen hediyeler çok değerli çıktı.İşte çarpıcı haberler. Seneye sizi takrar aramazıda görmek istiyoruz. http://www.ferhatonair.com/2008/05/14/blog-odullerine-gonderme/#comment-576
YanıtlaSil