12 Mart 2008

Dikkat! İnsan Var

Kimse tutmasın, tutmaya kalkışmasın beni. Bu yazımda, tümünü olmasa da içimdeki zehrin önemli bir kısmını kusacağım sana ey insan! Kimseyi parmakla göstermeyeceğim, “sana, sana, sana diyorum” diye, kimseye de “sana, sana, sana demiyorum” diye göz kırpmayacağım.

İnsanlığımdan utanıyorsam ve bunun sebebi yine insansa, insanlıksa başka ne yapabilirim. Bu yazıyı okuyan herkes; ama herkes bitirdikten sonra gözlerini kapatıp sadece on dakika düşünsün. Bu yazı ve mesajıyla ilgili kararı ondan sonra versin. Gerçekten insan ucubesinin alçaklığını giderecek bir yükselme formülü var mı? Buradaki alçaklıktan kastım, Hıristiyanlığın düşmüş insan
[1] inancı değil.

***

Hava kirliliği ve küresel ısınma önlenemez boyutlara varıp dünya, her geçen gün daha yaşanmaz bir gezegen halini almışken bunun sorumlusu kim? Türlerin her geçen gün yok olmasının sebebi kim? Açlığın, sefaletin, zorunlu göçlerin, savaşların, terörizmin sebebi kim?

Seni anlayamıyorum ey insan! Senden bağışlanma dilenmez; ama bağışla beni. Sana duyduğum öfkenin bu kadar büyüyüp taşması ve bu satırlara dökülmesinin tek sebebi yine sensin çünkü.

Dinleri ve milletleri birbirine düşman eden sensin. Küresel savaşlar çıkarıp çeşitli maddi ve manevi kazanımlar elde etmek, şeytansı, sadist ve psikopatik bir haz yaşamak için kendi halkını bile toplu olarak katletmekten çekinmeyen sensin. Küresel bir savaşa harcadığın paranın dünyanın geri kalmış tüm ülkelerinin borçlarına denk geldiğini bildiğin halde umursamayan sensin.

Dünyanın bir yarısı obeziteden geberirken öbür yarısı açlıktan ölüyor. Bir kısmı günlük 1 (yazıyla BİR) Dolarla geçimini sağlamaya çalışırken diğer kısmı düzenledikleri çılgın festivallerde, dünyanın aç kısmını doyuracak parayı sokağa atıyor.

***

Bir belgeselde aslanın, kaplanın, timsahın, kartalın vb. avını yakalayıp parçalamasını ve onu afiyetle yemesini anlıyorum; ama bir insanın diğerini ezmesini, üzmesini, yaralamasını, öldürmesini anlayamıyorum.

Bir kedinin fareyle oynaya oynaya ona işkence etmesini, avını bu şekilde öldürmesini anlıyorum; ama bir insan şerefsizinin, meni olmaktan kurtulamamış bir zavallının tutup bir kediye, köpeğe veya başka bir hayvana işkence etmesini, hayvanların kuyruğunu kesmesini ve kuyruğuna teneke bağlayıp eğlenmesini anlayamıyorum.

Bir aslanın, kendi yavrusunu eğitmek için, yaraladığı yavru ceylanı öldürme işini yavrusuna bırakmasını anlıyorum; ama insanların köpek ve horoz dövüştürmesini, deve güreştirmesini, arenada işkence ile boğa öldürmesini anlayamıyorum.

İnsanın insana yaptığı kötülüğü anlayamıyorum. Arsızı, hırsızı, namussuzu, pezevengi, kavatı, dürzüyü, uyuşturucu ve kadın ticareti yapanı, çocuk kaçırıp onların masumiyetine ve günahsızlığına leke süreni anlayamıyorum.

Az bile yazdım, aklıma bir çırpıda gelenleri yazdım. Ağır ifadeler kullandım, bile bile seni tahrik ettim. Daha ağır da yazabilirdim… Ama neyse! Yine ucuz kurtuldun. Aslında o kadar zavallısın ki, biraz yukarılara çıkıp kendine bir bakabilseydin, kendini bir tahlil edebilseydin…

***

Eğer arıza benim anlama kapasitemdeyse, eksik olan bensem birileri söylesin. İd-ego-süper ego benliklerimde mi bir dengesizlik var?

Dünyada tüketmediğin, kirletmediğin şey kalmadı ey insan. Aslında tükenen sadece “sen”sin!

Seni anlayamıyorum ey insan! Senden bağışlanma dilenmez; ama bağışla beni. Sana duyduğum öfkenin bu kadar büyüyüp taşması ve bu satırlara dökülmesinin tek sebebi yine sensin çünkü.
[1] Hıristiyanlıktaki düşmüş insan inancı, Hz. Âdem ile Hz. Havva’nın cennetten çıkarılmalarının bir düşüklük olarak gösterilmesi ve dünyaya arınma maksadıyla gönderilmeleri, bu arınmanın tam anlamıyla gerçekleşebilmesi için (hâşâ) Tanrıoğlu İsa’nın insan bedenine bürünerek yeryüzüne inip tamamlayıcı rol üstlenmesi temeline dayanır. İslâmiyet’in (Kur’an) görüşü ise tamamen farklıdır. Kur’an’da, Tin Suresi’nin bir bölümünde “Biz insanı en güzel surette (kıvam, ahlak, donanım vs.) yarattık. Sonra onu (kendi tercihlerinden dolayı) aşağıların en aşağısına indirdik. Ancak inanıp iyi işler yapanlar müstesna…” manalarına gelen ayetler, İslâm’ın insana bakışındaki farklılığı açıkça ortaya koymaktadır.
Süleyman S. Aras
Bu yazıyı paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.