28 Şubat 2008

>28 Şubat

>
28 Şubat Süreci, Post Modern Darbe, Batı Çalışma Grubu, iktidar olup muktedir olamamak, demokrasiye balans ayarı, militan demokrasi gibi ibarelerin üretildiği ve literatüre sokulduğu ve Türkiye’nin ekseninden saptırılmaya çalışıldığı bir kırılma noktasıdır benim için 28 Şubat 1997.

Bu kırılma süreciyle ilgili fazla yazabileceğimi zannetmiyorum. Biliyorum ki, yazarsam kendimi kaybedip birçok isme ve kuruma buradan ağır hakaretler ve ithamlar yönelteceğim. O dönemde dudaklarımı ısırıp sustuğum gibi şimdi de yumruklarımı sıkıp klavyemden ayrılacağım.

Sadece günün hatırlanması ve asla unutulmaması için bir başlığın ve bir-iki satırın blogumda yer almasını istedim.

Orduya sızan Türk ve din düşmanı materyalist-ateist bir grubun öncülüğünde, Büyük Deccal Demirel’in desiseleriyle yapılan ve yüzyıllarca devam edecek bir süreç olarak lanse edilen bu kara olay, olayın planlayıcılarının, aktörlerinin ve maşalarının hiç ummadığı bir biçimde tam tersi sonuçlar verdi. Olay bu yönüyle tam olarak Hudeybiye Barış Antlaşması’na benziyor. Şimdi yumruklarımı sıkmama rağmen teselli de biliyorum. Ancak kaybedilen de kaybedilmiş oldu.

Bu süreçten içi yananlar, maddi ve manevi zarar görenler! Bu kara günü, o dönemde İsrailli babalarından emir alanları, üç kuruşa kendini satanları, postal saksocularını, Aczmendi tiyatrosunu, andıçları, tek tip insan yetiştirme projelerini, ne kadar kutsalın varsa hepsine sövüldüğünü, gözyaşlarını, her şeye rağmen devletine başkaldırmayan Sünni ideolojiyi siz de unutmayın ve asla unutturmayın.

…Ve unutmayın ki, kervan yürüyor.

Süleyman S. Aras
Bu yazıyı paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.