22 Şubat 2010

Son Büyük Savaş Devam Ediyor! Kim Kazanacak?

Neler oluyor? Türkiye nereye gidiyor? Gerçekten bir meydan savaşı mı veriliyor? Gibi sorular daha sık sorulmaya başladı.

Tabiri caizse ben de bazıları gibi buna savaş diyorum. Türkiye’nin son birkaç yılına damga vuran operasyonların hepsini bu büyük savaş altında toplayabiliriz. Kamuoyuna mal olmuş adıyla Ergenekon operasyonu, bu savaşın merkez üssü…

Operasyonlar devam ediyor; mücadeleler, karşılıklı hamleler, belgeler, polemikler devam ediyor. Öte yandan savaşın seyri de yavaş yavaş netleşiyor. Kimin kazanacağı az çok ortaya çıkıyor.

Çetelerle savaş, derin yapılanmalarla savaş, kapatma davalarındaki komedilerle savaş, 28 Şubat Süreciyle savaş, hukukta yaşanan trajikomik yetki savaşları, katsayı savaşı, başörtüsü yasağına karşı yürütülen savaş, din-vicdan-fikir hürriyeti önündeki engellere karşı yürütülen savaş, açılım savaşları, Türkiye’nin kendine yeni rotalar ve limanlar arayışındaki savaşlar vs. Tüm bu ve benzeri lokal savaşlar, işte bahsi geçen o büyük savaşı oluşturuyor. Büyük resme bakınca bu savaşın aslında tek bir savaşa olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor. Büyük bir yapboz gibi…

Tüm bu savaşlar devam ederken sürecin kansız ve en az sancıyla sürüyor olması, Türkiye için çok büyük bir şans. Bazı istisnalar hariç, devlet kurumları (özellikle TSK), halk, medya ve STK’lar yeterli olgunluğa ulaşmış olacak ki, bu savaş bir iç çatışmaya ve kargaşaya dönüşmedi.

Artık herkes şu sorunun sorulmasının zamanının geldiğine inanıyordur herhalde: Bu savaşı kim kazanacak? Türkiye nereye gidecek?

Sanırım dünya tarihinde ilk defa yerliler kazanacak. İlk defa…

Gerçekten de bu savaş yerlilerle yabancıların, halkın seçtikleriyle gizli seçilmişlerin, milli unsurlarla devşirmelerin, millet-din-devlet-vatan- bayrak düşmanlarıyla milletin, kanunla hukukun savaşıdır. Bu savaş; militarizme, jakobenizme, postal demokrasisine, demokrasiye balans ayarı çekenlere karşı yürütülen bir savaştır.

Ve evet, sanırım (ümidim, temennim, kanaatim) ilk defa yerliler kazanacak (inşallah).

Süleyman S. Aras
Bu yazıyı paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.