16 Kasım 2009

Güneydoğu'ya Kuşbakışı

İki günlük bir ziyaret için Siirt’e gittim. İnanın gezip gördüklerimi anlatacak değilim. Size yaşadığım şaşkınlığı anlatacağım.

Yaşadığım şaşkınlığın en önemli sebebi, bölgedeki terörün ekonomik sebeplere dayandırılarak yıllarca kandırılmış olduğumuzu anlamamdır.

Güneydoğu’nun tamamını görmedim, halkının arasında çok fazla dolaşmadım, insanlarla röportaj yapmadım, bölge halkına terörün nedenlerini sormadım vs.

Olayın ekonomik olmadığının en önemli delilini, bölgeye kuşbakışı bakarken yakaladım. Uçağımız Güneydoğu semalarında süzülürken ben aşağıları seyrediyordum. Türkiye’de böyle bir bölge daha var mı bilmiyorum. Belki Konya ovası ve Trakya…

Bir kere bölge Türkiye’nin verimli bölgelerinden… Tarlalar çok güzel düzenlenmiş, sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiği belli olan tarlaların makineli tarıma elverişli olduğu da anlaşılıyor. İşgücü deseniz o da var.

Diyeceksiniz ki, Güneydoğu’nun tamamı böyle değil, çok dağlık ve tarıma elverişli olmayan alanlar da var. Doğru! Ancak diğer noktalardaki terörün sebebi de ekonomik değil, olamaz. Bölgenin diğer kesimlerinin de özellikle hayvancılık (özellikle küçükbaş) için ideal olduğunu biliyoruz. Ancak tarım ve hayvancılık meselesi konuşulmaya her başlandığında “bu hükümet (bu cümle her hükümet için kuruluyor) tarım ve hayvancılığı bitirdi.” kolaycılığına kaçanlar gibi davranmamak gerekiyor. Ülkemize ve potansiyelimize güvenmemiz lazım!

Bölge insanı, Türkiye’nin birçok bölgesine ırgat olarak gitmek, büyük şehirlerde inşaat ameleliği yapmak, en kötüsü dağda askere kurşun sıkmak yerine doğup büyüdüğü topraklara değer verse bir mucizeye imza atılır.

Peki, terörün sebebi ne? Bu sorunun cevabını bu ülkede bilmeyen kimse yok. Ben yine de tekrar edeyim: Terörün kaynağını, o bölgenin ovalarında veya dağlarında aramak cahillik olur. Türkiye’nin başındaki bütün belalar, kapalı kapılar ardında yazılıp senaryolaştırılır. Sonra da içerideki maşalar eliyle de uygulamaya geçirilir.

Evet, Güneydoğu’ya iki şekilde kuşbakışı bakabilirsiniz: birisi benim uçaktan baktığım gibi olur ki, buna çıplak gözle bakmak diyoruz. Diğeri de kuş beyinli monşerlerin masa başından baktığı gibi olur ki ona da üç maymun bakışı diyoruz.

Süleyman S. Aras
Bu yazıyı paylaş:

0 yorum:

Yorum Gönder

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.