Bu yazımda farklı bir bakış açısıyla yani kendi penceremden dünya tarihinin görmüş olduğu en etkili silahlardan bahsetmeye çalışacağım size. Yaygın ve fakat yanlış kanaatin aksine en etkili silahlar öldürenler değildir. Bunu da belirtmeden geçemedim. Benim bahsedeceğim silahlar da ölümcüldür. Ancak onların öldürme işlevi bambaşkadır. O halde, o silahları size tanıtmaya hemen başlayayım:
Peygamber Hz. İbrahim’in Baltası:
O daha bir çocukken devrinde putperestlik zirve yapmıştı. Ve yine o, daha bir çocukken, babası Âzer de putların bakımı ve koruması ile sorumlu ileri gelen bir şahsiyetken bile asla putlara tapmadı. O ömrü boyunca hiçbir putun önünde eğilmedi. Günün birinde babası Âzer, kendisinin ve içinde toplumun inanç biçimi için büyük bir hata, insanlık için büyük bir ihtilal olacak kararını vererek, henüz çocuk yaştaki İbrahim’i putların yanında bıraktı. Ona, tapınmasa da putları korumasını ve onlara bir zarar vermemesini sıkı sıkıya tembihlemeyi de ihmal etmedi.
Döndüğünde çocuk İbrahim ihtilâli çoktan gerçekleştirmişti. Eline geçirdiği bir baltayla bütün putları paramparça etmiş, en büyük putu biraz yaralamış ve baltayı da o putun boynuna asmıştı. Şehrin ileri gelenleri çılgına dönmüştü. Ona, bunu neden yaptığını sordular. “Ben yapmadım ki” dedi. “Bakın, şu büyük put yaptı, diğerleri de onu hafifçe yaraladılar” diye de ekledi. Rivayetin geri kalanını bildiğinizi farz ediyorum. Evet, Hz. İbrahim henüz çocuk yaştayken küçük bir baltayla büyük bir ihtilâli gerçekleştirdi. Bu, tek bir silahla gerçekleştirilmiş en büyük ihtilâldır.
Peygamber Hz. Musa’nın Asası:
Hz. Musa, asasıyla Mısır firavunlarının tüm büyücülerinin büyülerini bozmuş, yere vurduğunda bir ejderhaya dönüşen asasıyla büyücülerin iplerden ibaret olan yılanlarını imha etmiş, yine asasını taşa vurarak su çıkartmış, aynı asa ile Kızıldeniz’i yararak halkını firavunlardan kurtarmış ve bu kurtuluş esnasında devrin firavununun boğulmasını sağlamıştır. O asanın açtığı yeni dönemde, İsrailoğulları bir süreliğine de olsa doğru yolun askerleri olmuşlardır. Bu durum, onlar lanetlik bir halk olana kadar devam etmiştir.
Peygamber Hz. Muhammed’in Kitabı:
Kur’an-ı Kerim, kutsal kitapların sonuncusu olması ve tahrife uğramaması neticesinde en etkili ve mükemmel olanıdır. Hz. Muhammed, kendisine verilen kitapla (ve hikmet) cehaleti, eşitsizliği, adaletsizliği, zulmü ve putperestliği öylesine bir yerle bir etmiştir ki, bir kitabın önce birkaç kişiden başlayarak birkaç kabileyi, sonra bir milleti ve nihayet -neredeyse- tüm dünyayı böylesine dönüştürdüğüne ve Sırat-ı Müstakim’e ulaştırdığına daha önce hiç şahit olunmamıştır. Hz. Muhammed, kendisine verilen bu kitabın söylemine, kendisi ve ashabının eylemleri ile öylesine bağlı kalmıştı ki, bu silahın etkili olmaması düşünülemezdi. Yaklaşık altı yüz sayfadan oluşan bir kitap, rehberliği, etkili dili, ruhlara şifa veren nefesi ve Levh-i Mahfuz’un gücüyle kötülüğü öldürüp güzelliği dirilterek bin beş yüz yıllık bir süreden beri en etkili silah olarak hâlâ diriltmeye devam ediyor.
Kul Muntazar El Zeydi’nin Bir Çift Ayakkabısı:
O Iraklı bir gazeteciydi. Düne kadar adını kimseler bilmiyordu. Emperyalizmin ordularının görünen komutanı rolündeki George W. Bush son kez topraklarına ayak basmıştı. Sanki çizmelerinin topukları Muntazar’ın kalbini delmişti. Öylesine canı yandı. Yılların tepkisizliğine daha fazla dayanamadı. Soluk benizli Büyük Şeytan Bush basın toplantısı düzenlerken Muntazar El Zeydi ayakkabılarını çıkararak arka arkaya Bush’a fırlattı. Ne yazık ki ayakkabılar Bush’un kafası yerine Amerikan bayrağında patladı. Bu da ilahi bir kader olabilir: Kafa yerine bayrak…
O bir çift ayakkabı dünyanın bütün “ayak” olarak görülenlerini ve ayakkabılarını birleştirdi, Iraklıları ve diğer Müslümanları derin bir uykudan uyandırdı. O bir çift ayakkabı, küstah Batı emperyalizminin tüm değerlerinin suratında bir tokat gibi patladı. Evet, bazen semboller gerçeklerden çok daha etkilidir. Muntazar’ın ayakkabıları şimdi çok etkili bir semboldür; hem de en etkili silahlar arasında yer almayı hak etmiş bir sembol…
Şimdi, şunu çok emin olarak söyleyebilirim: Aynı küstah Batı emperyalizmi, ikiz kulelerin yıkılışını unutacak ve fakat bu bir çift ayakkabıyı asla unutamayacaktır!
Süleyman S. Aras
0 yorum:
Yorum Gönder
1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.