26 Ağustos 2008

"Ha Savaş Ha Paintball" Dünyası

Hafta sonu şirketteki arkadaşlarla Kilyos’a paintball oynamaya gittik. Kalabalık bir grupla, o Ağustos sıcağının altında savaş oyunu(!) oynadık. Atarilerdeki veya bilgisayarlardaki savaş oyunlarından sonra geliştirilen bu oyunla artık sanal âlemde değil gerçek arenada savaşıyorsunuz; ama çok şükür ölmüyorsunuz.



Zevkli bir oyun. Ancak, boya küpü mermilerin vücudumda bıraktığı morluklar sanırım en az iki hafta benimle olacak. Oyunun zevki bir tarafa, oyundan sonra aklıma gelen bir düşüncenin beni ürküttüğünü söyleyebilirim.



Gerçek savaş ile paintball arasında fark görmeyen bir insan tipi, bir dünya görüşü olabileceği gibi korkunç bir düşünceye kapıldım. Biraz daha detaya inince bu düşünce inanca dönüştü.



Sezai Karakoç, üniversite yıllarında yazdığı bir şiirde, sevgilisinin okulda ping-pong oynadığı bir sahneyi resmederken “Ha Sezai ha ping-pong masası / Ha ping-pong masası ha boş tüfek” dizelerini kullanıyor. Sanırım dünyayı yukarılardan, uydulardan, Ay’dan, Mars’tan seyredenlerin tavrı da Sezai Karakoç’un sevgilisinin tavrı gibi: Yok sayan, ölümcül, küstahça…



Dünyadaki savaşların başlamasına, devam etmesine veya bitmesine karar veren savaş baronlarının, silah tüccarlarının; dünyayı, insanları, insanlığı paintball seviyesinde algıladıkları savaşlarla ne hale getirdiklerini düşünüyorum. Böylece dünyanın, şeytanın ve onun askerlerinin bir oyun alanı olduğu hakkındaki dini düşünce gittikçe netleşiyor ve anlam kazanıyor.



Paintball oynarken içi boya dolu sarı toplar kolumuzda, sırtımızda, göğsümüzde patladıkça elbisemize dağılan sarı boya ile barutun yanarak kor haline getirdiği mermi çekirdeğinin, şarapnel parçasının veya modern çağa ait başka bir vahşi silahın, değdiği hayattan fışkırttığı kan arasında hiçbir fark göremeyenler olduğu içindir ki, haksız savaşların ardı arkası kesilmiyor.



Dünyayı daha iyi bir yer yapma, herkese demokrasi götürme, zulmü bitirme, diktatörleri ortadan kaldırma, özgürleşme-özgürleştirme hikâyeleri ile büyüklerin oynadığı bu kanlı oyun ve bizim hafta sonu oynadığımız boyalı oyun…



İnanın bazıları için ikisi de oyun ve aralarında tek bir fark var: Oyunlardan birini büyükler(!), diğerlerini ise küçükler oynuyor.



Süleyman S. Aras
Bu yazıyı paylaş:

1 yorum:

  1. >siteleridizin.com a siteni eklemişsin ordan buldum burayı.bu yazıları sen yazıyorsan gerçekten güzel yazıyorsun.16 yazşındayım yani böyle şeylerden uzağım ama ilgimi çekti.neden az miktar parayla düzgün bir site açıp yazılarını yayınlamıyorsun merak ettim.

    YanıtlaSil

1- İsminizi (en azından bir rumuz) lütfen yazınız!
2- "Susma hakkı"nı kullanma. Susma! Hakkını kullan...
3- Senin sevdiğin kişi ve değerlere eleştirel yaklaşmış olabilirim. Bunun için hakaret ve küfür içerikli yoruma gerek yok, sen de eleştir.
4- Hakaret ve küfür içeren yorumlar onaylanmaz/yayınlanmaz.