"Şöyle koltuğuma kurulup köşe yazarı edasıyla bir izin yazısı yazayım", dedim. Hani gazete yazarlarının "kısa bir ara" yazıları vardır ya, işte onlardan bir tane… Hâlbuki buralardan sadece bir hafta uzak kalacağım; yazmasam kimsenin ruhu duymaz. Çünkü bazen bir hafta boyunca yazı ekleyemediğim zamanlar oldu. Kimse de hesap sormadı; “kardeşim niye yazmıyorsun” diye.
Efendim, koskoca bir yılın sonunda yıllık iznimin bir kısmını memlekette kullanmaya karar verdim. Memleket? Erzurum/İspir… Köyümü, doğduğum, çıplak ayaklarla bastığım toprakları, ana-babamı ziyaret edeceğim. Dağlarda gezeceğim, Kırklar Dağı’nda… Yaylaya çıkacağım. Geçmişimin peşinden koşacağım biraz; eski-yeni arkadaşlarla görüşeceğim. Yeğenlerimle birlikte güzel etkinlikler de planladık.
26 Temmuz (yarın) itibariyle buralarda yokum. 3 Ağustos’ta döneceğim. Ben gelene kadar bloguma iyi bakın olur mu? Blogumu yalnız bırakmayın. Büyük bir ihtimalle yorumları, e-postaları geldikten sonra ancak okuyacağım. Olsun, siz yine de irtibatı koparmayın. Gelince hepsini cevaplarım ben.
Bu blog yolculuğunda kırdığım, üzdüğüm, hakkına girdiğim kişiler varsa (Tuncay Özkan, Turhan Selçuk, Önder Sav ve Onur Öymen hariç) haklarını helal etmelerini umarım.
Sürekli olarak takip edenler (sessiz takipçilerim ve sessiz kalmayıp yorum yazanlar) ve kazara gelenler hepinizi çok seviyorum.
Bir sonraki yazımı ve sizleri çok özleyeceğim. Hoşça kalın… Şimdilik...
Süleyman S. Aras
>Gördüğüm en radikal yazarı tabii ki bekliyeceğim. Hayırlı tatiller olsun.
YanıtlaSil>iyi tatiller Süleyman abi
YanıtlaSil>> İsimsiz (veya rümuzsuz) yazan kardeşim,> Haruncum,Çok teşekkür ederim. Dönüşte görüşmek dileğiyle...
YanıtlaSil