Ajandamıza not ettik… Aklımıza not ettik… Kalbimize not ettik… Gerektiğinde gereği yapılır!
Şimdi ben de bloguma not ediyorum ki, gerektiğinde gereği yapılır. Eğer Yüce Yaradan bu dünyada nasip ederse bu dünyada, olmazsa öbür dünyada mutlaka…
Anayasa Mahkemesi (bazıları Yüce Mahkeme diyor) Ak Parti’ye açılan kapatma davasını görüşmeyi oybirliğiyle kabul etti. İçimizdeki üç-beş densiz hariç, herkes, davanın hakkaniyete sığar bir yanı olmadığında hemfikir.
Mesele Ak Parti meselesine indirgenecek kadar basit değildir. Mesele, statükonun, jakobenizmin, tepeden inmeci devşirmelerin derin iktidarlarının bir türlü sona ermemesi meselesidir. Mesele hukuk sistemimizi, üniversitelerimizi, medyamızı, iki bin yıllık kutsal derin devletimizi Ermeni ve Yahudi devşirmelerinin ele geçirmesi meselesidir.
Ak Parti gider başka bir parti gelir. Bu mücadele, bu ülkenin gerçek sahiplerinin iktidarı ve devletin tüm organlarını zararlı ve yabancı mikropların hepsinden tamamen temizleyene kadar devam eder. Önünde sonunda bu kutsal mücadeleyi, bu devletin gerçek sahipleri kazanacaktır.
Ekonomi dâhil her şey yoluna girecektir. Kimsenin karamsarlığa kapılmasına gerek yoktur.
Bugün bir siteyle tanıştım. Kapatmaya Hayır diye cesurca imza atanların imzalarını, yorumlarını ve çeşitli bannerlar yayınlayan bir site. Bannerını bloguma ekledim. Bu hareketi destekliyorum.
Bu hareketim siyasi bir duruş olarak da görülebilir, haklı bir tepki olarak da algılanabilir. Bu, bakanın bakış açısına göre değişir. Ben haklı bir tepkide bulunduğumu düşünüyorum. Halil İbrahim (a.s.) için su taşıyan karınca misali tarafımı belli ediyorum ve o tarafı tutuyorum.
Şimdi ben de bloguma not ediyorum ki, gerektiğinde gereği yapılır. Eğer Yüce Yaradan bu dünyada nasip ederse bu dünyada, olmazsa öbür dünyada mutlaka…
Anayasa Mahkemesi (bazıları Yüce Mahkeme diyor) Ak Parti’ye açılan kapatma davasını görüşmeyi oybirliğiyle kabul etti. İçimizdeki üç-beş densiz hariç, herkes, davanın hakkaniyete sığar bir yanı olmadığında hemfikir.
Mesele Ak Parti meselesine indirgenecek kadar basit değildir. Mesele, statükonun, jakobenizmin, tepeden inmeci devşirmelerin derin iktidarlarının bir türlü sona ermemesi meselesidir. Mesele hukuk sistemimizi, üniversitelerimizi, medyamızı, iki bin yıllık kutsal derin devletimizi Ermeni ve Yahudi devşirmelerinin ele geçirmesi meselesidir.
Ak Parti gider başka bir parti gelir. Bu mücadele, bu ülkenin gerçek sahiplerinin iktidarı ve devletin tüm organlarını zararlı ve yabancı mikropların hepsinden tamamen temizleyene kadar devam eder. Önünde sonunda bu kutsal mücadeleyi, bu devletin gerçek sahipleri kazanacaktır.
Ekonomi dâhil her şey yoluna girecektir. Kimsenin karamsarlığa kapılmasına gerek yoktur.
Bugün bir siteyle tanıştım. Kapatmaya Hayır diye cesurca imza atanların imzalarını, yorumlarını ve çeşitli bannerlar yayınlayan bir site. Bannerını bloguma ekledim. Bu hareketi destekliyorum.
Bu hareketim siyasi bir duruş olarak da görülebilir, haklı bir tepki olarak da algılanabilir. Bu, bakanın bakış açısına göre değişir. Ben haklı bir tepkide bulunduğumu düşünüyorum. Halil İbrahim (a.s.) için su taşıyan karınca misali tarafımı belli ediyorum ve o tarafı tutuyorum.
Süleyman S. Aras
Blogcu'dayken Bu Yazıya Yapılan Yorumlar:
YanıtlaSil3.4.2008 - kasımpaşa gençlik
Yazan: fatih yetim
aynen sana katılıyorum süleyman abi herkesin safını belli etmesi gerekir
4.4.2008 - Duyarlılık
Yazan: suleymanaras
İşte Kasımpaşa Gençlik. Ülkenin gerçek sahipleri sizlersiniz, bizleriz. Güzel günler için hep birlikte çalışacağız. Duyarlılığın için teşekkür ederim Fatih Kardeşim.
5.4.2008 - not ettik/yorum
Yazan: harun
o çok beğenilen avrupada tek kalemde 22 parti kapatan ülke var ama kapatma son çaredir akp için geç bile kalınmıştı! çok merak ediyorum kapatmaya hayır diyenler akp ye dava açılmadan öncede hayır diyor muydu!
Süleyman S. Aras'ın notu:
Benim Avrupa ile işim yoktur. Biraz tuhaf karşılayabilirsiniz; ama DTP'nin kapatılmasına da karşıyım. Dün de karşıyım bu gün de karşıyım. Bu gün DTP'yi kapatırsın, yarın başka bir P olarak gelir. Biz millet olarak iyi şeyleri Avrupa'da var diye değil bizzat "iyi" oldukları için istemeliyiz. Demokrasiyi de Aysun Kayacı felsefesiyle savunmayalım. "Bana var, sana yok" mantığı tutarlı değil.