Her gün, siz de televizyonlarda, gazetelerde, internette veya sokakta çeşitli dil cambazları görüyorsunuzdur. Aynı cambazlara radyolarda kulak misafiri olduğunuz da söylenebilir. Aynı cambazlarla ben de sürekli karşılaşıyorum.
Bu cambazlar bildiğimiz cambazlara hiç benzemiyorlar. Mesela, ipte yürümüyorlar; ama yaptıkları iş tam bir cambazlık. Kelime oyunları yapıyorlar. Bizleri kandırmak, ayrıştırmak, kamplara bölmek, ötekileştirmek; aramıza düşmanlık tohumları ekmek, herkesi birbirine düşürmek için yapmadık maymunluk bırakmıyorlar. İşte bu yüzdendir ki, bu cambazların medyada yer alanlarına medya maymunu diyenler de var.
Gerçekte iki satır yazı yazamayan, (gerçekten iki satır yazıyı zar-zor yazıyorlar. Köşelerine bakın, bir satır yazıdan oluşan cümlelerini -dolayısıyla paragraflarını- iki satır boşluk takip ediyor; konuşmalarına dikkat edin, kurdukları tüm cümleler en başta kurdukları cümlelerin on-yirmi değişik versiyonundan ibaret…) iki cümle kurmaya yarayacak üç-beş kelimeyi sözlük yardımıyla zor toparlayan bu cambazlar, kaptıkları köşelerde ve mikrofonlarda mesleklerini ifa ediyorlar.
Onlarla ilgili basit bir-iki çözümleme yapmaya çalıştım. Bunları sizlerle de paylaşmak istedim. Yukarıda bahsettiğim yetersizliklerine ilaveten, kullandıkları kelimelerle kastettikleri anlamlar arasındaki bağa da değinmek istiyorum. Mesela, onlar dinci ve dindar kelimelerini insanlar için sıfat olarak kullandıklarında zannediyoruz ki, farklı şeylerden bahsediyorlar. Dinci ile bağnaz (kötü) din bağımlısını, dindar ile de mütedeyyin, ortalarda gezinip yalpalayıp duran; ama sağa-sola (etliye-sütlüye) karışmayan ilerici (iyi) din bağımlısını kastettiklerini düşünüyoruz. Düşünüyoruz ki, onlar, dincileri sevmese de dindarları severler. (hadi hep beraber dindar olalım o zaman) Ancak durum hiç de öyle değil.
Onlar, dinci dediklerinden nefret ettikleri kadar (belki daha fazla) dindarlardan nefret ediyorlar. Kaldı ki, açıkça ifade etmeseler de bu iki kelimeyle her zaman tek manayı ifade ediyorlar. Onlar için dinci de dindar da aynıdır. Dayandıkları tek ideolojiye göre “din afyondur” ve kesinlikle sosyal hayatın dışına çıkarılmalıdır.
Yine onlar; küresel terör, dinci terör, fundamentalizm, çağdaşlık ilericilik, gericilik, irtica, mürteci, muhafazakâr, muhafazakârlık, sosyal demokrat, sosyal demokrasi, muasır medeniyet, medeniyet, kültür, özgürlük, şeffaflık, din-vicdan-fikir hürriyeti vb. vb. vb. kelimeleri kullandıkları zaman önce bir irkilin derim. Sonra yapacağınız size kalmış. Ya önceden olduğu gibi onlara inanmaya devam edip alkışlayacaksınız. Belki, “adamlar çok doğru ve samimi konuşuyorlar yav!” diyerek bir de hayranlık belirteceksiniz ya da, “aha da Süleyman, heriflerin(!) ipliğini pazara çıkardı” diyerek bu cambazların tüm kelime oyunlarını elinizin tersiyle bir tarafa iteceksiniz.
Karar sizin. Netice de çok da iyi çözümlemeler yapabilecek bir gözlemci veya tahlilci değilim. Bana göre durum, benim yazdıklarımdan ibaret sayılamayacak ve sanılamayacak kadar da komplekstir.
Bu cambazlar bildiğimiz cambazlara hiç benzemiyorlar. Mesela, ipte yürümüyorlar; ama yaptıkları iş tam bir cambazlık. Kelime oyunları yapıyorlar. Bizleri kandırmak, ayrıştırmak, kamplara bölmek, ötekileştirmek; aramıza düşmanlık tohumları ekmek, herkesi birbirine düşürmek için yapmadık maymunluk bırakmıyorlar. İşte bu yüzdendir ki, bu cambazların medyada yer alanlarına medya maymunu diyenler de var.
Gerçekte iki satır yazı yazamayan, (gerçekten iki satır yazıyı zar-zor yazıyorlar. Köşelerine bakın, bir satır yazıdan oluşan cümlelerini -dolayısıyla paragraflarını- iki satır boşluk takip ediyor; konuşmalarına dikkat edin, kurdukları tüm cümleler en başta kurdukları cümlelerin on-yirmi değişik versiyonundan ibaret…) iki cümle kurmaya yarayacak üç-beş kelimeyi sözlük yardımıyla zor toparlayan bu cambazlar, kaptıkları köşelerde ve mikrofonlarda mesleklerini ifa ediyorlar.
Onlarla ilgili basit bir-iki çözümleme yapmaya çalıştım. Bunları sizlerle de paylaşmak istedim. Yukarıda bahsettiğim yetersizliklerine ilaveten, kullandıkları kelimelerle kastettikleri anlamlar arasındaki bağa da değinmek istiyorum. Mesela, onlar dinci ve dindar kelimelerini insanlar için sıfat olarak kullandıklarında zannediyoruz ki, farklı şeylerden bahsediyorlar. Dinci ile bağnaz (kötü) din bağımlısını, dindar ile de mütedeyyin, ortalarda gezinip yalpalayıp duran; ama sağa-sola (etliye-sütlüye) karışmayan ilerici (iyi) din bağımlısını kastettiklerini düşünüyoruz. Düşünüyoruz ki, onlar, dincileri sevmese de dindarları severler. (hadi hep beraber dindar olalım o zaman) Ancak durum hiç de öyle değil.
Onlar, dinci dediklerinden nefret ettikleri kadar (belki daha fazla) dindarlardan nefret ediyorlar. Kaldı ki, açıkça ifade etmeseler de bu iki kelimeyle her zaman tek manayı ifade ediyorlar. Onlar için dinci de dindar da aynıdır. Dayandıkları tek ideolojiye göre “din afyondur” ve kesinlikle sosyal hayatın dışına çıkarılmalıdır.
Yine onlar; küresel terör, dinci terör, fundamentalizm, çağdaşlık ilericilik, gericilik, irtica, mürteci, muhafazakâr, muhafazakârlık, sosyal demokrat, sosyal demokrasi, muasır medeniyet, medeniyet, kültür, özgürlük, şeffaflık, din-vicdan-fikir hürriyeti vb. vb. vb. kelimeleri kullandıkları zaman önce bir irkilin derim. Sonra yapacağınız size kalmış. Ya önceden olduğu gibi onlara inanmaya devam edip alkışlayacaksınız. Belki, “adamlar çok doğru ve samimi konuşuyorlar yav!” diyerek bir de hayranlık belirteceksiniz ya da, “aha da Süleyman, heriflerin(!) ipliğini pazara çıkardı” diyerek bu cambazların tüm kelime oyunlarını elinizin tersiyle bir tarafa iteceksiniz.
Karar sizin. Netice de çok da iyi çözümlemeler yapabilecek bir gözlemci veya tahlilci değilim. Bana göre durum, benim yazdıklarımdan ibaret sayılamayacak ve sanılamayacak kadar da komplekstir.
Süleyman S. Aras
Blogcu'dayken Bu Yazıya Yapılan Yorumlar:
YanıtlaSil17.2.2008 - merhaba
Yazan: MuCiZeMM
Sizce bu ülkede hakkı ile bir yerlere gelebilen varmıdır..? Hakettiği mertebeye hakkıyla gidebilen...? Nereye ve nasıl gidiyoruz bilinmez yazı yazmaya gerek yok yani yazabilmeye gerek yok bence... O iki kelime ile nelere neden olduklarını görebiliyoruz sanırım... Allah sonumuzu hayır etsin arkadaşım...
HaSReT
18.2.2008 - Doğru söze ne denir?
Yazan: nikimyokbenim
Merhaba
Yerinde tespitlerde bulunmuşsunuz. Size katılıyorum.
Doğru düzgün yürümek nerde, onlar nerde. Yüreyebilmek şurda dursun dğru oturamıyorlar bile... Meydan onlara kalınca amuda kalkıp dans etmekte üstlerine yoktur. Sadece onu bilirler zaten.
Amannn düşündükçe sinir oluyorum:(
22.3.2008 - çok doğru
Yazan: elvanda
yazdıklarınızısonunakadardestekliyorumçok doğru söylüyorsunuz